Yapabilirim, ama…

Görsel

Evet, durumu bu anlatıyor olmalı.

Yapabilirim…. ama yapmayacağım!

“Yapmayacağım” da değil hani benimkisi, daha da beter. “Yapabilirim… ama uğraşamayacağım!”

Bir, hatta bir buçuk yıldır blogum üzerinde en fazla uğraştığım gün bu olmalı. Kim 2010 Eylül’ünde blog açıp 2012 Şubat’ında bir şeyler yazmak için atağa(?) geçer ki? Tabii ki ben, diyeceğim ama, belki de bu gün bittikten sonra bir daha dönmeyeceğim buraya. Bakalım eskisi gibi mi olacak? Gerçekten de bilmiyorum.

Ne zaman bir konuda yazma isteğiyle dolup taşsam “işte gün bu gün, blogunu adam etme zamanı geldi, otur yaz!” diyor içimdeki ses. Sonra öteki, hani şu sol taraftan gelen ise tamamen tembelliğime hitap ederek üzerimde hakimiyet kurmayı başarıyor ve o yazma isteği forumlarda, twitter’da veya ele kağıt kalem alarak geçiştiriliyor.

Bakın ama, o kırmızı şey bu kadar iddialı dururken Kronk bile nasıl tereddüt ediyor. 😛

Bugün ise beni bu düzenlemeleri yapmaya iten şey yazma isteği değil. Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu ve kendimi wordpress’e girmiş tema değiştirirken buldum. Gerçekten de merak ediyorum, Garfieldımsı blogculuktan kurtulabilecek miyim? Blogculuk bile denemez ya buna! Bir buçuk yıl daha geçtikten sonra dönüp yine “bari bugün yazayım” diyip ilk yazıyı yazmaya mı girişeceğim, yoksa çoktan düzene oturmuş bir blogum mu olacak? Haha, çok merak ettim şu an.

En azından, elimden geleni yapacağım şimdilik. Bu yüzden şu satırları blogun genel görünümü için yazıyorum ve birkaç gün içinde sileceğim. Belki de silmemeliyim, en azından süs niyetine bir minik yazıcık olsun da ayıp olmasın.

Kendi kendine konuşmak da hoşmuş hani.

Bir cevap »

  1. Çingu daha yeni gördüm, blogun hayırlı uğurlu olsun. Süper olmuş. Hemen blogroll listeme ekledim 🙂

    Hoşgeldin aramıza^^

Yukinohana için bir cevap yazın Cevabı iptal et